Yoksulluk nafakası Nedir?, sorusu boşanma davası açmak isteyen ya da halihazırda derdest bir davanın taraflarınca sıkça merak edilen bir konu olmuştur. Yoksulluk nafakası, boşanmadaki kusuru az olan ve boşanma sonrasında yoksulluğa düşecek tarafın, diğer taraftan talep edebileceği bir nafaka türüdür. İşbu nafaka türüne, dava sonrasında hükmedilmekte olup, tedbir nafakasına kıyasla daha fazla şartın bir araya gelmesi gerekmektedir. Bu nedenle boşanma kararıyla birlikte maddi zorluklarla karşılaşacak olan tarafın durumunun detaylı bir şekilde değerlendirilmesi ve yoksulluk durumunun açıkça ortaya konması önemlidir.
Yoksulluk Nafakası Nedir?
Yoksulluk nafakası, boşanma sonrası ekonomik olarak zorluk çekebilecek olan eşin mali açıdan korunmasını amaçlayan bir hukuki düzenlemedir. Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinde düzenlenen bu nafaka türü, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek tarafın talebi üzerine, diğer eşten talep edilebilen bir haktır. Yoksulluk nafakasının temel amacı, boşanma sonrası taraflar arasındaki mali dengeyi sağlamak ve ekonomik açıdan mağduriyet yaşanmasının önüne geçmektir.
Yoksulluk nafakası, yalnızca boşanmanın kesinleşmesinden sonra talep edilebilecek bir nafaka türüdür ve bu nafakanın bağlanabilmesi için belirli koşulların varlığı aranmaktadır. Bu koşullar arasında en önemlisi, nafaka talep eden kişinin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmasıdır. Aynı zamanda, nafaka yükümlüsü olacak eşin mali durumu da dikkate alınarak bir değerlendirme yapılır. Bu nafaka türü, belirli bir süre ile sınırlandırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarına bağlı olarak süresiz de bağlanabilir. Yoksulluk nafakasının şartlarının en temeli bu ikisidir. Ancak Kanun, bunların haricinde de birtakım şartlar aramaktadır.
Yoksulluk Nafakasının Şartları Nelerdir?
Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için belirli hukuki şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi, yoksulluk nafakasının bağlanabilmesi için bazı kriterler belirlemiştir. Mahkemenin nafaka talebini değerlendirme sürecinde bu şartlar büyük önem taşır. İlgili Kanun metni uyarınca yoksulluk nafakasının şartları şu şekildedir:
Nafaka Talep Eden Tarafın Yoksulluğa Düşmesi
Yoksulluk nafakası, boşanma sonucunda ekonomik olarak zor duruma düşecek eş lehine hükmedilen bir nafaka türüdür. Buradaki temel kriter; nafaka isteyen tarafın, boşanma sonrası yoksulluğa düşme ihtimalidir. Yoksulluk kavramı, kişisel gelirinin temel yaşam giderlerini karşılamaya yetmemesi anlamına gelir. Bu bağlamda, düzenli bir geliri olmayan veya mevcut geliriyle hayatını idame ettiremeyen kişiler yoksulluk nafakası talep edebilir.
Nafaka Talep Eden Tarafın Ağır Kusurlu Olmaması
Türk hukukunda kusur ilkesi, nafaka taleplerinin değerlendirilmesinde önemli bir rol oynar. Nafaka talep eden eş, boşanmada tam kusurlu veya ağır kusurlu olmamalıdır. Mahkeme, tarafların boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumunu değerlendirir ve tamamen kusurlu olan eşin nafaka almasına hükmetmez. Ancak daha az kusurlu veya eşit kusurlu olan taraf yoksulluk nafakası talep edebilir.
Nafaka Ödeyecek Tarafın Ekonomik Gücünün Bulunması
Yoksulluk nafakası, maddi durumu iyi olan eşten talep edilebilir. Mahkeme; nafaka ödemesi istenen tarafın gelir durumunu, mal varlığını ve ekonomik gücünü inceler. Nafaka yükümlüsü olacak kişinin düzenli bir geliri veya maddi imkânı bulunmuyorsa, mahkeme tarafından nafaka talebi reddedilebilir ya da düşük bir miktar belirlenebilir.
Mahkemeye Açık ve Somut Bir Talepte Bulunulması
Yoksulluk nafakası, hâkimin resen hükmedebileceği bir nafaka türü değildir. Talepte bulunan eş, mahkemeye açık ve somut bir başvuruda bulunmalıdır. Boşanma davası sırasında ya da boşanma davası kesinleştikten sonra açılacak ayrı bir dava ile yoksulluk nafakası talep edilebilir. Nafaka miktarı ve süresi, tarafların sunduğu deliller doğrultusunda mahkeme tarafından belirlenir.
Hak Düşürücü Süre Bulunmaması
Yoksulluk nafakası talebi için, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl içinde dava açılması gerekmektedir. Eğer bu süre geçirilirse, nafaka hakkı düşer ve talepte bulunmak mümkün olmaz. Bu nedenle nafaka talebinde bulunan kişinin, boşanma kararının kesinleşmesini beklemeden süreci takip etmesi ve dava zamanaşımı hesaplamasını doğru yapması gerekmektedir.
Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması veya Kesilmesi

Yoksulluk nafakası, boşanma davası sonucunda mali gücü yetersiz olan eşin maddi olarak desteklenmesini sağlayan bir nafaka türüdür. Ancak bu nafaka süresiz olarak devam eden bir yükümlülük değildir. Türk Medeni Kanunu’nun 176. maddesi, belirli koşulların oluşması hâlinde yoksulluk nafakasının sona erebileceğini düzenlemiştir. Diğer bir anlatımla süresiz nafaka, teorik olarak Türk hukuk sisteminde bulunmamaktadır. Ancak nafakanın kesildiği durumlar mevcut değilse nafaka devam edecektir. Nafakanın kesildiği haller ise şunlardır:
Nafaka Alan Kişinin Yeniden Evlilik Yapması
Yoksulluk nafakasının kesin olarak sona ermesine neden olan durumlardan biri, nafaka alan eşin yeniden evlenmesidir. Medeni Kanun’a göre, nafaka hakkı yalnızca boşanmış eşler için tanınan bir haktır. Nafaka alan kişi yeni bir evlilik yaptığında, artık başka bir bireyin maddi desteğini aldığı kabul edilir ve nafaka ödeme yükümlülüğü otomatik olarak sona erer. Bu durumda mahkemenin kararına gerek olmadan, nafaka ödeme zorunluluğu kendiliğinden ortadan kalkar.
Nafaka Alan Kişinin Fiili Olarak Evli Gibi Yaşaması
Türk Medeni Kanunu’nda açıkça belirtilen bir diğer nafaka kesilme nedeni, nafaka alan eşin fiilen evliymiş gibi bir hayat sürmesidir. Kanun koyucu, yalnızca resmî nikâh ile kurulan evlilikleri değil, aynı zamanda evlilik benzeri bir birliktelik içinde yaşamayı da nafakanın sona erme sebebi olarak kabul etmiştir. Yoksulluk nafakası kaldırma Yargıtay kararlarında da bu yönde birçok karar bulunmaktadır. Mahkemeler, nafaka alan kişinin uzun süreli ve sürekli bir birliktelik içinde olup olmadığını araştırarak karar verir. Bu durumun tespiti için:
- Ortak bir konutta yaşama,
- Finansal birliktelik ve ekonomik bağımlılık,
- Toplum içinde eş gibi görülme
gibi unsurlar dikkate alınır. Bu tür bir birlikteliğin varlığı kanıtlandığında, mahkeme nafakanın kesilmesine karar verebilir.
Nafaka Alan Kişinin Maddi Durumunun İyileşmesi
Yoksulluk nafakası, boşanma nedeniyle ekonomik sıkıntıya düşen eşin desteklenmesi amacıyla bağlanmaktadır. Ancak zaman içinde nafaka alan kişinin maddi durumunda önemli bir iyileşme olursa, nafakanın kaldırılması veya azaltılması gündeme gelebilir.
Maddi durumun iyileştiğinin kabul edilmesi için:
- Düzenli ve yeterli bir gelir kaynağına sahip olunması,
- Miras veya büyük miktarda mal edinilmesi,
- İş hayatına girerek bağımsız bir ekonomik duruma ulaşılması,
gibi unsurlar değerlendirilmektedir. Nafaka ödeyen taraf, karşı tarafın ekonomik durumunun düzeldiğini kanıtlayarak nafakanın kaldırılması davası açabilir.
Nafaka Ödeyen Kişinin Maddi Gücünün Azalması veya Ödeme Gücünü Kaybetmesi
Nafaka ödeyen eşin ekonomik durumunda ciddi bir kötüleşme olması hâlinde, nafakanın tamamen kaldırılması veya miktarının azaltılması mümkündür. Örneğin:
- Nafaka ödeyen kişinin işsiz kalması,
- Kalıcı bir hastalık veya sakatlık nedeniyle gelir kaybına uğraması,
- İflas etmesi veya ödeme gücünü tamamen kaybetmesi,
gibi durumlarda mahkemeye başvurularak nafakanın kaldırılması davası açılabilir. Ancak bu tür bir durumun geçici mi yoksa kalıcı mı olduğu mahkeme tarafından detaylı olarak değerlendirilmektedir. Tam tersi bir durumun gerçekleşmesinde, nafaka borçlusunun belirli şartlar dahilinde daha da yoksulluğa düşmesi halinde, nafaka artırım davası açılması da mümkündür.
Nafaka Alan Kişinin Ölmesi
Yoksulluk nafakası, şahsa bağlı bir haktır ve yalnızca nafaka alan kişi hayatta olduğu sürece devam eder. Nafaka alan eşin vefat etmesi durumunda, nafaka kendiliğinden sona erer. Nafaka hakkı miras yoluyla intikal etmez ve nafaka ödeyen kişi, mirasçılara ödeme yapmak zorunda değildir.
Öte yandan nafaka ödeyen kişinin vefat etmesi durumunda, nafaka yükümlülüğü otomatik olarak sona ermez. Eğer nafaka ödeyen tarafın mirasçıları varsa ve ölen kişinin bıraktığı miras bu yükümlülüğü karşılamaya yeterliyse, mahkeme kararıyla mirasçılar nafaka ödeme yükümlülüğünü devralabilir. Ancak bu durum, mirasın reddedilmesi veya mirasçının nafaka ödeme gücünün olmaması hâlinde değişebilir.
Yoksulluk Nafakası Ne Kadardır?

Yoksulluk nafakasının miktarı, her boşanma davasında tarafların mali durumları ve yaşam koşulları göz önünde bulundurularak mahkeme tarafından belirlenir. Türk Medeni Kanunu’na göre yoksulluk nafakasının belirli bir alt veya üst sınırı bulunmamaktadır. Bu nedenle nafaka miktarı, her dava özelinde değerlendirilerek belirlenir.
Yoksulluk nafakasının net bir rakamı bulunmamakla birlikte, mahkemeler genellikle nafaka talep eden kişinin aylık temel giderlerini göz önünde bulundurur. 2025 yılı itibarıyla Türkiye’deki mahkeme kararlarına göre belirlenen yoksulluk nafakası miktarları genellikle:
- Asgari ücretle geçinen kişiler için: 3.000 – 8.000 TL aralığında,
- Orta gelir grubuna sahip kişiler için: 8.000 – 20.000 TL aralığında,
- Yüksek gelir seviyesine sahip kişiler için: 20.000 TL ve üzeri olabilmektedir.
Ancak bu rakamlar her davanın özel koşullarına bağlı olarak değişebilir. Nafaka miktarı, yargılama sürecinde tarafların ekonomik durumlarını gösteren belgeler ve bilirkişi raporları doğrultusunda mahkeme tarafından belirlenir.
İnceleyebilirsiniz: Nafaka Hesaplama Motoru
Anlaşmalı Boşanmada Yoksulluk Nafakası
Anlaşmalı boşanma, eşlerin boşanma ve sonuçları konusunda tam bir mutabakata vardıkları, sürecin çekişmeli davalara göre çok daha kısa sürede tamamlandığı bir boşanma türüdür. Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi gereğince, anlaşmalı boşanmanın gerçekleşebilmesi için tarafların en az bir yıl evli kalmış olmaları ve boşanmanın tüm hukuki sonuçları üzerinde yazılı bir protokol düzenlemeleri gerekmektedir. Bu hukuki sonuçlardan biri de yoksulluk nafakasıdır. Peki, anlaşmalı boşanmada yoksulluk nafakası nasıl belirlenir, hangi şartlar aranır ve ilerleyen süreçte değiştirilebilir mi?
Anlaşmalı Boşanmada Yoksulluk Nafakası Nasıl Belirlenir?
Anlaşmalı boşanmada yoksulluk nafakasının miktarı ve ödeme süresi tamamen tarafların karşılıklı anlaşmasına bağlıdır. Çekişmeli boşanmalardan farklı olarak, hâkim bu konuda kendiliğinden bir değerlendirme yapmaz; ancak anlaşma metninin hukuka ve hakkaniyete uygun olup olmadığını denetler. Eğer taraflar:
- Nafakanın miktarında,
- Ödeme süresinde (süreli veya süresiz),
- Ödeme şekillerinde (peşin veya aylık) uzlaşmışlarsa, mahkeme bu protokolü inceleyerek onaylar.
Anlaşmalı Boşanmada Nafaka Şartları Nelerdir?
Anlaşmalı boşanmada yoksulluk nafakası alabilmek için Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinde belirtilen şartlar geçerliliğini korumaktadır. Buna göre:
- Nafaka talep eden eşin boşanma sonrası yoksulluğa düşmesi gerekmektedir.
- Nafaka talep eden eş, boşanmada tam kusurlu veya ağır kusurlu olmamalıdır.
- Nafaka ödeyecek eşin maddi gücünün yeterli olması gerekmektedir.
Bu belirtilen yoksulluk nafakası şartları sağlandığı takdirde, taraflar kendi aralarında bir anlaşmaya vararak yoksulluk nafakası ödenmesini kararlaştırabilirler.
Anlaşmalı Boşanmada Nafaka Sonradan Değiştirilebilir Mi?
Anlaşmalı boşanma protokolünün karara bağlanmasından sonra bağlanan yoksulluk nafakası, ilerleyen süreçte taraflardan birinin talebi üzerine artırılabilir, azaltılabilir veya tamamen kaldırılabilir. Nafakanın değiştirilebileceği durumlar şu şekildedir:
- Nafaka yükümlüsü eşin maddi durumunun kötüleşmesi (işsizlik, sağlık sorunları, iflas vb.),
- Nafaka alan eşin maddi durumunun iyileşmesi (düzenli bir işe girmesi, miras alması vb.),
- Nafaka alan eşin yeniden evlenmesi veya evli gibi fiili bir birliktelik yaşaması,
- Nafaka alan veya ödeyen eşin vefat etmesi.
Bu tür değişiklikler için aile mahkemesine nafakanın kaldırılması davası açarak başvurulması gerekmektedir.
Nafaka Ödemesinin Peşin Yapılması Mümkün Mü?
Anlaşmalı boşanmada taraflar, yoksulluk nafakasının peşin olarak ödenmesini kararlaştırabilirler. Örneğin, nafaka yükümlüsü eş bir defaya mahsus olmak üzere toplu ödeme yaparak ilerleyen dönemlerde herhangi bir yükümlülük altına girmeyebilir. Ancak bu durum, anlaşmalı boşanma protokolünde açıkça belirtilmelidir.
Peşin ödeme seçeneği genellikle uzun vadede nafaka ödemek istemeyen ve süreci kesin olarak sonlandırmak isteyen taraflar tarafından tercih edilmektedir. Nafaka alan taraf açısından, gelecekte ekonomik sıkıntılar yaşanması durumunda tekrar nafaka talep etme hakkı bulunmamaktadır.
Anlaşmalı Boşanmada Nafaka Süresi Belirlenebilir Mi?
Evet, taraflar anlaşmalı boşanma protokolü kapsamında nafakanın belirli bir süre ödenmesini kararlaştırabilirler. Örneğin, nafaka yükümlüsü olan eş, karşı tarafa 5 yıl boyunca nafaka ödeyeceğini taahhüt edebilir. Ancak süre belirtilmemişse, süresiz nafaka olarak belirlenmiş kabul edilir.
Yeni yasal düzenlemeler çerçevesinde süresiz nafakanın kaldırılması öngörülmekte olup, eğer bu düzenleme yasalaşırsa, taraflar nafaka süresi konusunda daha net bir çerçeve belirlemek zorunda kalabilirler.
Süresiz Nafaka Kalkıyor Mu?
Türkiye’de uzun yıllardır tartışma konusu olan süresiz nafaka uygulaması, 2025-2029 yıllarını kapsayan 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında yeniden ele alınmış ve köklü değişikliklere gidilmesi planlanmıştır. Yapılacak düzenlemelerle birlikte, nafaka uygulamasında evlilik süresinin dikkate alınacağı ve süresiz nafaka uygulamasının sona ereceği öngörülmektedir. Peki, gerçekten süresiz nafaka kalkıyor mu?
Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni düzenlemeye göre, mevcut yasal çerçevede yer almayan ancak Yargıtay içtihatlarıyla fiili bir duruma dönüşen süresiz nafaka uygulamasına son verileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda nafaka süresi, evlilik süresine bağlı olarak belirlenecektir.
Öngörülen yeni sistemde:
- 3 yıl evli kalanlara 5 yıl,
- 5-6 yıl arasında evli kalanlara 7 yıl
nafaka verilmesi planlanmaktadır. Bu düzenleme ile birlikte, boşanmış eşin ekonomik destek alma süresi belirli sınırlarla çerçevelenecek ve süresiz nafaka kaldırılacaktır.
Mevcut durumda, Türk Medeni Kanunu’nda süresiz nafakaya ilişkin doğrudan bir hüküm bulunmamaktadır. Ancak Yargıtay kararları ve içtihatları doğrultusunda, nafaka ödeyen tarafın ekonomik gücü devam ettiği sürece, yoksulluk nafakasının süresiz olarak ödenmesi yönünde kararlar verilmiştir. Bu durum, kamuoyunda ve hukuk camiasında uzun soluklu tartışmalara yol açmış ve bazı kişilerin nafakayı kötüye kullandığı yönündeki eleştirileri beraberinde getirmiştir.
Nafakanın Kaldırılması Davası Nasıl Açılır?

Yoksulluk nafakası, boşanma sonrasında mali gücü yetersiz olan eşin, diğer eşten aldığı ekonomik destekle hayatını sürdürebilmesini amaçlayan bir hukuki düzenlemedir. Ancak bu nafaka süresiz olarak devam eden bir yükümlülük değildir. Türk Medeni Kanunu’nun 176. maddesi uyarınca, yukarıda detaylıca ele aldığımız şartların oluşması hâlinde nafakanın kaldırılması davası açılabilmektedir. Nafakanın kaldırılması davasının açılabilmesi için nafaka alan veya ödeyen eşin yaşam koşullarında önemli değişiklikler meydana gelmiş olması gerekmektedir.
Nafakanın kaldırılması veya azaltılması için nafaka yükümlüsü olan kişi tarafından Aile Mahkemesi’ne dava açılması gerekmektedir. Dava açılırken şu adımlar takip edilmektedir:
Nafakanın Kaldırılması Dava Dilekçesinin Hazırlanması
Dava açacak kişi, nafakanın kaldırılmasını veya azaltılmasını talep ettiği nedenleri ayrıntılı bir şekilde açıklayan bir nafakanın kaldırılması dava dilekçesi hazırlaması gerekmektedir. Dilekçede yer alacak hususlar şu şekildedir:
- Nafakanın kaldırılmasını gerektiren değişen koşulların açıklanması,
- Nafaka alan kişinin maddi durumunun iyileştiğine veya evlendiğine dair delillerin sunulması,
- Nafaka yükümlüsünün ödeme gücünün azaldığını gösteren mali belgeler (maaş bordrosu, işsizlik belgesi, iflas kayıtları vb.).
Mahkemeye Başvuru Yapılması
Nafakanın kaldırılması dava dilekçesi, nafaka kararının verildiği Aile Mahkemesi’ne sunularak dava açılmalıdır. Herhangi bir dava ve süre şartı bulunmadığından şartların oluşması halinde her zaman dava açılması mümkündür.
Mahkeme Süreci ve Delillerin Sunulması
Mahkeme, davayı değerlendirirken tarafların mali durumlarını araştırır ve gerekli görürse tanık ifadeleri alır. Özellikle nafaka alan eşin ekonomik durumunun değişip değişmediği, evli gibi yaşayıp yaşamadığı veya nafaka yükümlüsünün ödeme gücünün azalıp azalmadığı gibi hususlar etraflı bir şekilde incelenir. Mahkemeye sunulması gereken deliller şu şekildedir:
- Nafaka alan kişinin çalıştığını gösteren SGK kayıtları,
- Evlilik veya fiili birliktelik içinde olduğunu gösteren fotoğraflar, tanık beyanları, sosyal medya paylaşımları,
- Nafaka yükümlüsünün ödeme gücünün azaldığını kanıtlayan gelir belgeleri, sağlık raporları, işten çıkış belgeleri.
Mahkeme, sunulan delilleri değerlendirerek nafakanın kaldırılması veya azaltılması yönünde bir karar verir. Örneğin nafaka alacaklısının SGK kayıtları gibi bazı delil oluşturabilecek belgelerin nafaka yükümlüsü tarafından temin edilmesi mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda mahkemeden, ilgili kurum ve kuruluşlara müzekkere yazılması talep edilmeli ve süreç titizlikle yürütülmelidir. Aksi halde dava olumsuz sonuçlanacaktır.
Mahkeme Kararının Uygulanması
Mahkeme nafakanın kaldırılmasına veya azaltılmasına karar verdikten sonra, bu karar ilgili icra müdürlüğüne bildirilir. Böylece, nafaka yükümlüsü olan kişi artık ödeme yapmak zorunda kalmaz veya yeni belirlenen tutar üzerinden ödeme yapmaya devam eder.
Nafakanın Kaldırılmasında Süre Sınırı Var Mıdır?
Türk Medeni Kanunu’na göre nafakanın kaldırılması veya azaltılması için belirli bir zaman aşımı süresi bulunmamaktadır. Şartlar değiştiği takdirde her zaman dava açılabilir. Nafaka ödeyen kişi, maddi durumunda veya nafaka alan kişinin yaşam koşullarında değişiklik olduğunu düşündüğü anda Aile Mahkemesine başvurarak nafakanın kaldırılması davasını açabilecektir.
Sonuç
Yoksulluk nafakası, boşanma sonrası ekonomik olarak zor duruma düşecek olan eşin korunmasını sağlayan önemli bir hukuki mekanizmadır. Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesi uyarınca hükmedilen bu nafaka türü, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olan eşin talebi üzerine ve belirli şartların sağlanması hâlinde bağlanmaktadır. Ancak, son dönemde yapılan yasal değişiklikler ve süresiz nafaka tartışmaları, bu uygulamanın geleceği hakkında önemli soruları gündeme getirmiştir.
Özellikle süresiz nafaka kalkıyor mu? sorusu ve beraberinde getirdiği hukuki ikileme yeni yargı reformlarıyla birlikte bir son verilmesi hedeflenmektedir. 2025-2029 yıllarını kapsayan 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi doğrultusunda yapılacak düzenlemeler ile yoksulluk nafakası süreli hâle getirilecek ve evlilik süresine bağlı olarak belirli bir ödeme süresi ile sınırlandırılacaktır. Bu değişiklik, nafaka yükümlüsü olan tarafların uzun yıllar ödeme yapmak zorunda kalmaması adına önemli bir adım olarak değerlendirilirken, nafaka süresi dolduğunda ekonomik sıkıntıya düşen kişilere sosyal yardım mekanizmalarının devreye gireceği açıklanmıştır.
Ayrıca, yoksulluk nafakası hesaplama süreci, mahkemelerin tarafların mali durumlarını detaylı şekilde incelemesine dayanmaktadır. Nafaka miktarı belirlenirken nafaka talep eden kişinin ekonomik durumu, nafaka ödeyecek eşin mali gücü ve yaşam standartları dikkate alınmaktadır. Her boşanma davası farklı dinamiklere sahip olduğundan nafaka miktarı sabit bir rakam üzerinden değil, tarafların ekonomik durumuna göre belirlenmektedir. Bu nedenle, tarafların nafaka sürecini hukuki açıdan doğru yönetmeleri ve gerektiğinde nafaka artırım veya azaltım davası açmaları önem arz etmektedir.
Sık Sorulan Sorular
Bu bölümde yoksulluk nafakası ile ilgili yazımızda detaylı olarak ele alınmış soru cevaplar bulunmaktadır. Bu sorular, hukukun nafakaya bakış açısını ve uygulamadaki süreçlerin daha iyi anlaşılması adına faydalı olacaktır.
Eşe Nafaka Kaç Yıl Ödenir?
Mevcut hukuk sisteminde yoksulluk nafakası süresiz olarak ödenebilir. Ancak yeni düzenleme ile nafaka süresi evlilik süresine göre belirlenecek olup, örneğin 3 yıl evli kalanlara 5 yıl, 5-6 yıl evli kalanlara 7 yıl nafaka ödenmesi planlanmaktadır.
Erkek Hangi Hallerde Nafaka Ödemez?
Erkek, boşanmada kusursuz veya daha az kusurlu olması, eşinin yeniden evlenmesi veya fiili evlilik yaşaması, eşinin ekonomik durumunun iyileşmesi, kendi maddi gücünü kaybetmesi veya mahkeme kararıyla nafakanın kaldırılması durumlarında nafaka ödemez.
Bu yazıda, Yoksulluk Nafakası hakkında sorulan soruya cevap vermeye çalıştık. Verdiğimiz bilgiler, hukuki ihtilafların anlaşılır olmasını hedeflemekte olup, herhangi bir hukuki tavsiye içermemektedir. Hukuki konularda daha fazla bilgi edinmek için, uzman bir Ankara avukatından danışmanlık almanızı kesinlikle öneririz.