Hizmet Tespit Davası Nedir

Hizmet Tespit Davası

Hizmet Tespit Davası, işçi ile işveren arasında çalışma ilişkisini kanıtlamak amacıyla açılan bir dava türüdür. Çalışanların, işyerinde fiilen çalıştıklarını ve bu çalışmanın belirli bir süre boyunca devam ettiğini ispatlaması için başvurdukları bu dava, işçi haklarının korunmasında önemli bir rol oynamaktadır. Hizmet tespit davası, özellikle sigorta primlerinin ödenmemesi veya eksik bildirilmesi gibi durumlarda, işçinin geçmişteki çalışma süresini belirleyebilmesi adına kritik bir anlam taşır.

Hizmet Tespiti Davası Nedir?

Hizmet tespit davası, işçinin çalıştığı süre boyunca sigorta primlerinin ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu durumlarda, çalışma sürelerinin ve koşullarının hukuki olarak tespiti amacıyla açılan davadır. Bu dava, özellikle işçinin sosyal güvenlik haklarının ihlal edilmesi ve çalışma süresiyle ilgili belgelerdeki eksikliklerin giderilmesi için önemli bir araçtır. İşçinin, çalıştığı döneme ilişkin sigorta kaydının bulunmaması veya eksik olması, hizmet tespit davası açma gerekliliğini doğurur.

İş hukukunda, hizmet tespit davasının dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’dur. 5510 sayılı Kanun, işçilerin sosyal güvenlik haklarını güvence altına almak için bir dizi düzenleme getirmiştir. Kanun’un 4. maddesi, sigortalı sayılanları belirlerken, 5. maddesi ise sigorta kapsamında olmayan durumları düzenler. Bu Kanun, işçinin sigortalı çalışma koşullarını belirleyerek, her bir çalışanın haklarının doğru bir şekilde kaydedilmesini sağlar.

Hizmet tespit davasının hukuki dayanağını oluşturan 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 86. maddesi, sigortalılık durumunun tespiti ile ilgili hükümler içermektedir. Söz konusu madde, sigortalı işçilerin, hizmet süresi ve prim gün sayısının tespiti için mahkemeye başvuru yapabilmesini öngörmektedir. Bu düzenleme, sigortalılık süresinin doğru bir şekilde belirlenmesi ve sigortalı olunan dönemin doğru bir şekilde kaydedilmesi amacıyla, işçinin mağduriyetini önlemek adına hizmet tespit davasının açılmasına olanak tanımaktadır. Böylece, sigortalılık süresi ve prim gün sayısının tespitine ilişkin olası yanlışlıklar mahkeme tarafından giderilebilir.

5510 sayılı Kanun’un 86. maddesi gereği, mahkeme tarafından yapılacak olan hizmet tespit işlemi, işçinin sigortalılık süresini ve sigorta prim hesaplamasını doğru şekilde yaparak, işçiye hem geçmişteki çalışmaları hem de gelecekteki emeklilik gibi hakları için güvence sağlar. Hizmet tespit davaları, aynı zamanda işçinin kıdem tazminatı, işsizlik sigortası ve diğer işçilik hakları için de önemli bir temele dayanak oluşturur.

Hizmet Tespit Davasının Şartları Nelerdir?

Hizmet Tespit Davasının Şartları Nelerdir
Hizmet Tespit Davasının Şartları Nelerdir

Hizmet tespit davasının açılabilmesi için bazı hukuki şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu şartlar, davanın usul ve esas yönünden reddedilmemesi için gereklilik arz etmektedir. Hizmet tespit davasının şartları, hem işçinin haklarını korumak hem de işverenin sorumluluklarını belirlemek açısından büyük önem taşır.

Çalışmanın Gerçekleşmiş Olması: Hizmet tespit davası, işçinin gerçekten çalıştığı bir işyerine yönelik açılabilir. Yani işçi, başvurduğu dönemde belirttiği işyerinde fiilen çalışmış olmalıdır. İşçinin çalıştığı işyerinde hizmet verdiğini kanıtlaması, dava sürecinde en temel şarttır. Çalışma, yazılı bir sözleşmeye dayanıyor olmasa bile, fiilen yapılan bir iş olmalıdır. Bu nedenle işçinin çalışma süresi, işyeri belgeleri, tanık ifadeleri ve SGK kayıtlarıyla belgelenebilir.

Sigorta Kaydının Eksik veya Hatalı Olması: Hizmet tespit davası, genellikle sigorta kaydının eksik veya hatalı olduğu durumlarda açılır. Eğer işçi, çalıştığı döneme ilişkin SGK kaydının yapılmadığını veya eksik kaydedildiğini tespit etmişse, bu durumda hizmet tespiti davası açma hakkı doğar. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 86. maddesi gereği, işçinin hizmet tespiti talebi, sigorta primlerinin doğru bir şekilde işlenmesini sağlamak için önemlidir.

Dava Açma Süresinin Geçmemiş Olması: Hizmet tespiti davası açabilmek için belirli bir zaman dilimi içinde başvuru yapılması gereklidir. Bu süre, genellikle işçinin çalıştığı dönemin bitiş tarihinden itibaren 5 yıllık zaman dilimi içinde yapılmalıdır. Aksi takdirde, dava hakkı hak düşürücü süreye uğrayabilir. Bu süre, 5510 sayılı Kanun’da belirtilen hükümler doğrultusunda işçi tarafından dikkatle takip edilmelidir.

İşyerinin Mevcut Olması veya İşverenin Tespit Edilebilir Olması: Hizmet tespiti davası, işçinin çalıştığı işyerinin varlığına ve işverenin tespit edilebilirliğine dayanmaktadır. Eğer işyeri kapanmışsa veya işveren bulunamıyorsa, dava açılması zorlu hale gelecektir. İşçi ile aynı dönemde çalışmış olan tanıklar, işyerinin varlığını kanıtlar belge veya diğer deliller kullanılarak işyerinin varlığı ve işverenin kimliği tespit edilebilir.

Dava Konusunun Sosyal Güvenlikle İlgili Olması: Hizmet tespit davası, sadece sosyal güvenlikle ilgili bir dava türüdür. İşçi, bu davayı açarken yalnızca sigorta primi, çalışma süresi ve sosyal güvenlik hakları gibi konularda başvurabilir. Diğer işçilik hakları; eksik ödenen ücret, fazla mesai, kıdem tazminatı veya izin gibi talepler bu davada ele alınmaz. Bu nedenle dava açılmadan önce, dava konusunun sosyal güvenlik ile sınırlı olduğuna dikkat edilmesi gerekir.

Dava Açan Kişinin İşçi Olması: Hizmet tespit davasını açabilecek tek taraf, işçidir. Diğer bir anlatımla, işveren veya üçüncü şahıslar bu davayı açamaz. Dava, yalnızca işçi tarafından açılabilir ve işçinin kendisi ya da temsilcisi tarafından açılmalıdır. İşçi, sigorta primlerinin eksik ödenmesi nedeniyle mağdur oluyorsa, bu davayı açma hakkına sahiptir.

Mahkemeye Başvuru: Hizmet tespit davası, iş mahkemelerinde açılmaktadır. Mahkemeye başvurulmadan önce, SGK’ya başvuru yapmak ve sigorta kaydının eksikliği ile ilgili yazılı bir talep sunulması dava şartı olup, SGK’nın bu talebi reddetmesi durumunda işçi, doğrudan iş mahkemesine başvurabilmektedir.

İnceleyebilirsiniz: İşe İade Davası

Hizmet Tespit Davası Zamanaşımı Süresi Ne Kadar?

Hizmet tespit davasının açılabilmesi için hak düşürücü süreye dikkat edilmesi gerekmektedir. Hak düşürücü süre, işçinin belirli bir zaman dilimi içinde başvuruda bulunmadığı takdirde dava hakkını kaybetmesine neden olur. Bu sebeple dava sürecinde alanında yetkin bir iş hukuku avukatından destek almanız yararınıza olacaktır.

Hizmet tespit davası zamanaşımı süresi, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa dayanmaktadır. Kanuna göre, işçinin son çalıştığı tarihten itibaren 5 yıl içinde bu dava açılmalıdır. 5 yıllık süre, çalışmanın sona erdiği günden itibaren başlar ve bu süre zarfında işçi SGK’ya başvurarak, hizmet tespitinin yapılması için talepte bulunabilir.

Eğer işçi, çalıştığı dönemde sigorta primlerinin eksik ödendiğini veya hiç ödenmediğini öğrenememişse, hak düşürücü süre, işçinin bu durumu öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Bu durum, işçinin mağduriyetini gidermek amacıyla özel bir düzenlemeye tabidir ve işçinin farkına varmadan eksik prim ödenmesi halinde, dava hakkının kaybolmamasını amaçlamaktadır.

İnceleyebilirsiniz: Dava Zamanaşımı Hesaplama

Hizmet Tespit Davasında Yetkili ve Görevli Mahkeme

Hizmet tespit davası açılmadan önce, görevli ve yetkili mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, dava doğru mahkeme açılmadığı takdirde işçinin haklarını arama süreci sekteye uğrayabilir ve süreç olması gerekenden daha uzun sürede sonuçlanabilir.

Görevli mahkeme, iş mahkemesidir. İş mahkemelerinin görev alanına giren bu tür davalar, işçi ile işveren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklanan sosyal güvenlik haklarıyla ilgili tespit taleplerini kapsar. İş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise Asliye hukuk mahkemeleri, İş mahkemesi sıfatıyla görevli olacaktır.

Yetkili mahkeme ise davanın açılacağı yer bakımından, işyerinin bulunduğu yer veya sigortalı olarak çalıştığı işyerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak işçi, işyerinde çalışmıyorsa, işçinin ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi de yetkili olmaktadır. 

1 Günlük Sigorta Başlangıcının Tespiti Davası

1 Günlük Sigorta Başlangıcının Tespiti Davası
1 Günlük Sigorta Başlangıcının Tespiti Davası

Sigorta başlangıç tarihi, sigortalı işçinin ilk işe başladığı tarihtir. Bu tarih, işveren tarafından SGK’ya bildirilen işe giriş bildirgesinde yer alır ve sigortalının resmi olarak sigorta kaydının başladığı tarihi oluşturur. Ancak çoğu zaman işverenin eksik ya da geç bildirim yapması, sigorta başlangıcında sorunlar yaratabilir. İşte bu gibi durumlarda, sigorta başlangıç tarihinin yeniden tespit edilmesi gereklidir. Özellikle sigorta primi ödenmeyen günler veya eksik bildirilen çalışmalar, sigorta başlangıcıyla ilgili bir dava açılmasına yol açabilir. Bu dava, 1 günlük hizmet tespit davası olarak adlandırılır ve hukuki sürecin bir parçası haline gelir.

Bu dava türü, işçinin sigorta başlangıcının doğru bir şekilde kaydedilmesi için önemli bir araçtır. Sigorta başlangıcının doğru tespit edilmesi, yalnızca emeklilik hakkı kazanılmasında değil aynı zamanda sağlık sigortası, iş kazası gibi diğer sosyal güvenlik haklarının korunmasında da kritik rol oynar. Sigorta başlangıcı ve 1 günlük hizmet tespiti davası, sosyal güvenlik sistemindeki olası eksiklikleri düzelterek, işçilerin haklarının güvence altına alınmasını sağlar. İşçi, bu dava ile sigorta kaydının doğru yapılmasını ve gelecekteki sosyal güvenlik haklarının düzenli bir şekilde işlenmesini talep edebilir.